Küresel askeri güç endeksine göre 2025 yılında dünyanın en güçlü orduları belli oldu. ABD zirvedeki yerini korurken, Orta Doğu’dan İsrail ve İran da dikkat çeken sıralarda yer aldı.
Global Firepower Endeksi 2025 Verilerini Açıkladı
Her yıl düzenli olarak yayınlanan Global Firepower askeri güç endeksi, 2025 yılına ait verileri güncelledi. 60’tan fazla farklı faktör dikkate alınarak hazırlanan sıralamada; savunma bütçesi, aktif personel sayısı, silah teknolojisi, hava ve deniz gücü gibi alanlar değerlendirmeye alındı. Liste, dünya genelinde askeri kapasite açısından en güçlü ülkeleri ortaya koyarken, bölgesel dengeler hakkında da önemli ipuçları sundu.
İlk 5’te Değişiklik Yok: ABD Liderliğini Sürdürüyor
2025 yılına ait listede ilk beş sıra şu şekilde şekillendi:
- 1. ABD: Dünyanın en büyük savunma bütçesine ve teknolojik altyapısına sahip ülke olarak listenin zirvesinde kalmayı sürdürdü.
- 2. Rusya: Ukrayna savaşına rağmen askeri kapasitesini büyük ölçüde koruyan Rusya, ikinci sıradaki yerini korudu.
- 3. Çin: Hızla gelişen donanması ve siber harp gücüyle öne çıkan Çin, stratejik yatırımlarıyla dikkat çekti.
- 4. Hindistan: Nüfus gücü ve bölgesel askeri etkisiyle ilk dörtteki yerini korudu.
- 5. Birleşik Krallık: Modernizasyon projeleri ve nükleer caydırıcılığıyla üst sıralardaki yerini sürdürdü.
İsrail 17. Sırada Yer Aldı
2025 verilerine göre İsrail, askeri teknolojiye yaptığı yatırımlar ve savunma sanayisindeki dışa bağımlılığı azaltan yapısıyla listenin 17. sırasında yer aldı. Ülkenin en büyük avantajları arasında:
- Yüksek teknolojiye sahip hava savunma sistemleri (Iron Dome ve Arrow),
- Eğitimli ve motive edilmiş profesyonel ordu yapısı,
- İnsansız hava aracı üretimindeki liderlik,
- Geniş istihbarat ağı
gibi etkenler bulunuyor. İsrail’in askeri etkinliği özellikle Orta Doğu coğrafyasında belirleyici olmaya devam ediyor.
İran 14. Sıraya Yükseldi
Sürpriz bir çıkış gösteren İran, 2025 listesinde 14. sıraya yükselerek birçok Batılı ülkeyi geride bıraktı. Ambargolara rağmen yerli savunma sanayisine yaptığı yatırımlar, asimetrik harp gücü ve bölgesel milis grupları üzerindeki etkisiyle stratejik bir askeri kapasiteye ulaştı. İran’ın dikkat çeken askeri avantajları:
- Balistik füze kapasitesindeki genişleme,
- Geniş askeri personel sayısı,
- Hürmüz Boğazı üzerindeki kontrol potansiyeli,
- Yarı otonom saldırı sistemleri ve denizaltı filosu.
Bu gelişmeler, İran’ın sadece bölgesel değil küresel askeri denklemde daha görünür bir aktör haline gelmesini sağladı.
Türkiye 11. Sırada Konumlandı
Türkiye, 2025 yılı itibarıyla Global Firepower endeksinde 11. sırada yer aldı. Özellikle savunma sanayiinde elde edilen ihracat başarıları, İHA/SİHA teknolojilerindeki gelişmeler ve bölgesel askeri operasyonlardaki tecrübe, sıralamaya doğrudan etki etti. Türkiye’nin bu başarısı, NATO içindeki stratejik önemini daha da artırmış durumda.
Orta Doğu’nun Güç Dengesi Değişiyor
İsrail, İran ve Türkiye’nin sıralamalardaki yerleşimi, Orta Doğu’daki askeri güç dengesinin artık daha çok yerel kapasiteye dayandığını gösteriyor. Yalnızca dış destekle değil, iç kaynaklı üretim ve taktiksel güç birikimiyle öne çıkan bu ülkeler, bölgedeki diplomatik ve askeri hareketliliğin merkezinde bulunmaya devam ediyor.
Askeri Güç Sadece Sayı Değil, Teknolojiyle Ölçülüyor
Uzmanlar, askeri güç sıralamalarında artık sadece personel ya da silah sayısının değil; teknolojik yetkinlik, siber savunma kabiliyeti ve savunma sanayi bağımsızlığının çok daha belirleyici hale geldiğini vurguluyor. 2025 listesi de bu dönüşümün açık bir göstergesi.
İstersen savunma sanayii, jeopolitik dengeler ya da özel ülke analizleri üzerine başka içeriklerle devam edebilirim. Yeni başlığı paylaşman yeterli.